Kamu sektörünün işlevi

Hizmet olgusu uzun yıllar boyunca sorunlara çözüm bulma mantığı ile ele alındı. Çaresel ve düzeltici hizmetler makbul sayılırdı. Ta ki gelenek sonrası döneme geçilene kadar…

Örneğin, eğitimdeki rehberlik hizmetleri geleneksel yaklaşıma göre öğrencilerin karşılaştıkları sorunlara çözüm bulmayı öngörüyordu geçmişte. Uzun yıllar bu böyle sürüp gitti. Dünyada son zamanlarda rehberlik hizmetleri öğrencilerin gelişim sürecine yardımcı olmayı hedefler oldu. Bu yeni anlayışa göre bireyin her gelişim basamağında karşılanması gereken ihtiyaçları ve başarması gereken gelişim görevleri vardır; gelişim süreklidir ve bir bütün olarak ele alınmalıdır. Artık rehberlik hizmetleri bir boyutuyla çocukların yaşamayı öğrenmesine yani kendini, başkalarını, ailenin değerini ve toplum olgusunu anlamasına, karar verme, amaç belirleme, plan yapma ve yürütme, kendini tehlikelerden koruma ve kişisel güvenliğini sağlama özelliklerini geliştirebilmesine yardımcı olurken, diğer bir boyutuyla öğrenmeyi öğrenmesine katkı yapıyor. Ayrıca, mesleki gelişim kapsamında çalışmayı öğrenmesine yani iş yaşamı ve çalışmaya ilişkin olumlu tutumlar geliştirmesine, kişisel nitelikleri ile meslekler arasındaki ilişkileri anlamasına, meslekleri keşfetmesine ve her şeyden önemlisi toplum yaşamında çalışmanın önem ve gereğinin farkına varmasına yardımcı oluyor. Bu üç boyutta okul öncesinden başlanarak orta öğretimin sonuna kadar verilen hizmetlerin kalitesine bağlı olarak çocukların kendini gerçekleştirme ihtiyacına dönük sistem vazifesini yerine getiriyor.

Uzun yıllar eğitimiyle övünen bir toplumun gelinen aşamada bu alanda çuvallıyor olmasının başlıca sebebi, eğitimde sunulan hizmetlerin artık geçmişte algılandığı gibi kitaplardaki  bilgileri çocuklara aktarmaktan ibaret olmadığı gerçeğidir. Örneğin rehberlik hizmetlerinin kalitesini artıramazsanız, bunun için gerekli finansman ayrılmamış, kadrolar yeterli düzeylere çıkarılamamışsa, rehberlik hizmetleri sırf olması gerektiği için varsa ve amacına hizmet etmiyorsa, uzun vadede eğitimde çuvallamanız kuvvetle muhtemeldir…

Sadece eğitimde değil her alanda gelenek sonrası dönemin toplumumuza dayattığı yenilikleri tartışmalıyız. Hizmetlerin kim tarafından finanse edileceğinden çok toplumsal varlığımıza yapacağı pozitif katkıyı ele almalıyız. Çünkü herhangi bir hizmet özel sektör tarafından sunuluyorsa ve geleneksel dönemin paradigmalarıyla faaliyetler ele alınıyorsa, bunun bizim toplumsal varlığımıza hiçbir faydası olmayacaktır. Veyahut kamunun sunduğu bir hizmet gelenek sonrası dönemin gerektirdiği zihniyetle ele alınıyorsa kimsenin bu hizmeti eleştirmeye yüzü olmayacaktır…

Tüm dünyada kamu hizmetleri için ayrılabilecek kaynakların üst limitlerine ulaşıldı ve daha fazla kaynak ayırma noktasında ciddi zorluklar yaşanmakta. ABD’de Obama’nın seçim kampanyası kendi döneminde kamu harcamalarının eski başkanlara kıyasla çok az artmış olduğu üzerine kuruldu. Kamu hizmetleriyle ilgili genel hoşnutsuzluk, yeni teknolojilerin gelişmiş olması, şeffaflık gibi olguların hem uluslararası alandan hem de içeriden gelen baskılarla önem kazanması ve benzeri etkenler tüm ülkelere kamu hizmetlerinin kalitesini artırmayı adeta dayatmakta. Bu eşiği aşabilen ülkelerde kamu hizmetlerinde kalite arttıkça yurttaşların sisteme saygısı artmakta ve yaratılan sinerji yaşam kalitesini önemli ölçüde yükseltirken e o ülkeler küresel sistem içerisinde varlığını daha kolay sürdürebilmektedir.

Ülkemizde kamu, tartışmaların odağında yer alıyor. Kimisi kamu hizmetlerinin yetersizliğinden dem vururken kimisi de kamu yönetimindeki şeffaf olmayan uygulamalardan ve yolsuzluk iddialarından hareketle albenisi olan bir siyaset yürütmekte. Tüm bunlar gösteriyor ki artık kamu sektörünü yepyeni bir felsefeyle ele almanın vakti geldi de geçiyor bile. Kamumuzun fonksiyonunun birtakım hizmetleri kuru kuruya sunmak olmadığını kavrar ve siyasetçisiyle, bürokratıyla ve diğer çalışanlarıyla bu sektörün temel işlevinin bizi geleceğe hazırlamak olduğunu içselleştirirsek, değişimin içini doldurmamız daha kolay olacaktır.

Popülizm hastalığımızın panzehiri sorunlarımızı yerelden ziyade küresel bir bakış açısıyla ele almaktır…

11 Haziran 2012, Yenidüzen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s