Sayın Cumhurbaşkanım, Başbakanım,
Değerli Bakanlar, Milletvekilleri ve siyasi parti temsilcileri,
5. Milli Eğitim Şurası’nın değerli katılımcıları, izleyiciler ve basınımızın değerli mensupları,
28 Temmuz genel seçimleri öncesinde bizim de vaatlerimiz arasında yer alan Şura’yı Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak saygıyla selamlıyoruz.
Toplumumuzu geleceğe taşıyacak olan eğitim sistemimize yön vermek amacıyla toplanan Şura’nın başarılı geçmesi ve sonuçlarının tüm katılımcılarca sahiplenilerek uygulamalara yansıtılması için biz Parti olarak üzerimize düşeni yapacağız.
Şura çalışmaları esnasında Kıbrıs Türk halkının kendi kültürü ve koşulları olduğunu, eğitim sistemimizin bu yapının bir ürünü olması gerektiğini öncelikli olarak değerlendirmekte büyük fayda görmekteyiz.
Dış kaynaklı eğitim yaklaşımlarını kendi eğitim ortamlarımıza yansıtırken çok dikkatli olmalıyız.
Başka ülkelerin eğitim modellerini aynen almaktan ziyade bunları kendi koşullarımız içinde değerlendirerek bize özgü hale getirme başarısını sergilemeliyiz.
Kültürümüzü geleceğe taşıma misyonuna atıfta bulunurken aynı zamanda eğitimin toplumsal değişimin motoru olduğunu da unutmamamız gerekir. Cin fikirli, işini bilen bireyler değil Eleştirel Pedagog Paulo Freire’in “Ezilenlerin Pedagojisi” yapıtında vurguladığı özgürleşmeden nasibini almış, eleştirel düşünebilen, empati yapabilen ve günün gerektirdiği tüm bilgi ve becerilerle donanmış özgüven sahibi nesiller yetiştirmek en öncelikli hedefimiz olmalıdır.
5. Eğitim Şurası’nda mevcut sorunlara ilişkin mekanik neden-sonuç ilişkilerinin tartışılmasından çok eğitimdeki sorunlarımıza gerçekçi çözüm önerilerinin ele alınacağı verimli çalışmaların yürütülmesi bizim açımızdan önemlidir.
Kaynak yetersizliği nedeniyle yaşadığımız birtakım altyapı sorunları olduğu bilinen bir gerçektir. Bu sorunları aşmak için çaba sarf ederken eğitimin niteliği ve niceliğiyle ilgili de kalıcı yapısal reformlara ihtiyaç duyulduğunu gözden kaçırmamamız gerekir.
Eğitimin tüm paydaşları birbirinden değerlidir ancak eğitimde başarıyı yakalamak istiyorsak öğretmenlerimizin huzurunu ve çalışma şevkini artırmanın yöntemleri üzerinde durmalı, kamumuzdaki kronik mali sorunların esiri olmadan öğretmenlerimizin sosyo-ekonomik statülerini sürekli iyileştirme çabası içinde olmalıyız.
Tüm bu konulara ilişkin siyaset kurumuna düşen görevlerde CTP tüm kadrolarıyla her zaman daha iyiye ulaşmak adına çaba sarf etti ve etmeye de devam edecek. Bu açıdan Şura’nın Sonuç Raporu bizim için rehber niteliğinde olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha 5. Milli Eğitim Şurası’nın verimli geçmesini diler, tüm katılımcılara başarılar dilerim.
Birikim Özgür
CTP-BG Lefkoşa Milletvekili