Bugün 11 Temmuz. Doğum günün. Yaşamını Kıbrıs’ta ADALET kavgasına adadın. Seni sen yapan, sadece Kıbrıslı Türklerin değil Kıbrıslı Rumların da insan haklarının sonuna kadar savunucusu olmandı. “Bütün Kıbrıslıların insan haklarına inandım, inanmaya devam ediyorum”…
Yanılmadın; federal çözüm hâlâ üzerinde uzlaşılabilecek en güçlü formül ve üstelik artık hiç kimse de bunu inkâr edemiyor! Tek vasiyetindi. Ükemiz yeniden birleştiğinde barış önderleri anısına eski ara bölgeye bir anıt inşa edeceğiz. Takipçisiyiz.
1974 sonrası Kıbrıs’ın kuzeyinde kurulan düzene karşı mücadelen de devam ediyor. Tıpkı barış gibi adil bir düzen için saptadığın müzakereye kapalı ilkelerin de toplumsallaşıyor hızla! “Partizanlığa karşı çıkarak iktidara geldik ama partizanlık yapmak zorunda kaldık” dediğin ve siyasette yalnızlaşarak bir adım geri çekilmene sebep olan popülizm virüsü ile mücadelede yeni bir safhaya girdi toplumumuz. Ne mutlu ki senin adını taşıyan vakfın attığı bir taşla şimdi dalgalar halinde bütün toplumu sarmaya başlayan ADALET talebi yükseldikçe yükseliyor. Senden aldığımız güç ve güvenle toplumun farklı kesimlerini bir araya getirerek attığımız ADALET İÇİN DEĞİŞİM taşıyla oluşan dalgalar bütün toplumumuzu cesaretle donattı.
“Deniz bitti” demiştin. Ne demek istediğini yeni yeni anlamaya başladık. Şimdi neredeyse herkes popülizmle daha güvenli yarınlara ulaşamayacağımızdan söz etmeye başladı. Sloganların artık karın doyurmadığı herkesçe fark ediliyor.
İzindeyiz…
Kıbrıs Türk siyasetini mevki, makam hırsından henüz tam olarak arındıramadık ancak en azından elimiz taşın altında, toplumumuzun bir arpa boyu yol kat edebilmesine naçizane bir katkımız olursa, ne mutlu bizlere. Bunu da senden öğrendik.
Kısacası, 11 Temmuz 1940’ta doğdun. Hâlâ yaşıyorsun…
Birikim Özgür 