CTP-DP Koalisyon Hükümeti göreve başlıyor. Başta Sibel Siber olmak üzere geçiş hükümetinde görev alan tüm arkadaşlara özverilerinden ötürü teşekkür borcumuz vardır. Yürütme’de bakan olarak görev alan yeni arkadaşlarımızın tümü de birbirinden bilgili ve değerlidir. Başbakanımızla birlikte bakanlarımız, mevcut Anayasa ve yasalar çerçevesinde ülkenin en iyi şekilde yönetilmesi sorumluluğunu üstlenirken, onlarla birlikte Meclis grubumuz ve partimizdeki komitelerde görev alan arkadaşlarımız demokrasimizin, sosyal yaşamın ve ekonominin önünü açmak ve halkımızın daha mutlu ve refah içinde yaşayabilmesini sağlamak amacıyla Anayasa’da ve yasalarımızda gerekli değişiklikler için çalışacaktır. Söz konusu köklü reformların ve Anayasal değişikliklerin hayata geçirilebilmesi için sadece iktidar partilerinin, bakanların veyahut iktidar partilerine mensup milletvekillerinin değil aynı zamanda muhalefet partileri, muhalefet partilerine mensup milletvekilleri, sivil toplum ve uzman bireylerin de katkısı ve desteği büyük önem taşıyacaktır.
Bu bağlamda, hangi görevi üstlenmiş olursa olsun, siyasetin içinde yer alan herkesin, 1) Anayasa’nın değiştirilmesi, 2) Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın değiştirilmesi, 3) Siyasi Partiler Yasası’nın değiştirilmesi ve 4) Meclis içtüzüğünün değiştirilmesi başta olmak üzere, ülkede adaletin sağlanması ve ekonomik reformlara bağlı olarak ülke kaynaklarının en etkili ve verimli biçimde değerlendirilebilmesine dönük koşulların oluşturulması amacıyla SİYASET YAPMASI en öncelikli konu olmalıdır.
Geleceği şekillendirecek olan bu siyasi hattır. Bu siyasi hatta emekleyen ya da yürüyen değil koşan bir halk olabilmek için öncelikle biz üzerimize düşen görevleri yerine getirebilmeliyiz. Halkımız bizi esasen bu konuda sınayacaktır. Geleceğe doğru yol alırken bu konudaki performansa bağlı olarak siyaset sonsuz bir döngü içinde sürekli yeniden şekillenecektir. Özne olabilmenin gereğidir de bu aynı zamanda.
Hiç kuşkusuz, Kıbrıs sorununun çözümü, AB ile ilişkilerin geliştirilmesi ve Türkiye ile ilişkilerin doğru / sağlıklı bir zemine oturtulması bir liderlik meselesidir. 2010’dan beridir ülkemizde ciddi bir liderlik sorunu ile karşı karşıya olduğumuz bilinmektedir. Özne olabilmenin gereklerini yerine getirmek için çaba ortaya koyarken aynı zamanda toplumsal gelişimimiz için dış faktörlere ilişkin de en verimli koşulların sağlanması adına ciddi girişimlere ihtiyaç duyulan bir dönemden geçmekteyiz. Her bir Kıbrıslı Türk çok iyi bilmelidir ki bizi yok edecek, varlığımızı anlamsızlaştıracak yegâne durum, siyaseti dış faktörlere ilişkin ihtiyaçlara indirgemek ve özne olabilmenin gereklerini yerine getirmek için İÇTE ortaya konması gereken çabayı ikincilleştirmektir.
Bir kez daha Başbakanımız Sayın Özkan Yorgancıoğlu’na ve kabinesinde yer alan tüm arkadaşlarımıza içtenlikle başarılar dilerken, 28 Temmuz sonrası süreçte yeni siyasetin önünde engel teşkil edebilecek başta Kıbrıs sorunu olmak üzere her türlü iç ve dış kaynaklı sorunumuzun aşılabilmesi için siyasi görüş farkı gözetmeksizin hepimizin sabırlı, sağduyulu ve olgun yaklaşımlarına büyük ihtiyaç duyulduğunu hatırlatmak isterim.
Yeni meclisimizin ardından yeni hükümetimiz de toplumumuza hayırlı ve uğurlu olsun…
Birikim Özgür 