Geçmiş tarihli bir gazeteden alıntıdır:
“Maliye Bakanı Ersin Tatar (vergi affı için) kararname çıkardıklarını, aksi halde vergi gelirlerinin düşeceğini söyledi ve milletvekillerinden anlayış istedi. Tatar, zamanında vergi borcunu ödeyemeyenlerin faiz borcu altında ezildiğini kaydederek, bu rakamların insanların önünü tıkadığını; bunları ayıklamanın görevleri olduğunu dile getirdi. Maliyenin 900 milyon TL vergi alacağı bulunduğunu, bunun korkunç bir rakam olduğunu ifade eden Maliye Bakanı Tatar, yeni kararnameyle cezaların kaldırıldığını anlattı”.
Maliye Bakanlığı döneminde pek çok vergi affı uygulamasının altında imzası bulunan Ersin Tatar, şimdilerde, geçici bir süre için tahsilâtları hızlandırmak adına yapılan ve bütünlüklü olarak uygulanan politika değerlendirildiği vakit devletin belirlenen sürenin tamamlanmasına müteakip vergi borçları ile ilgilenmeyenlere haciz ve benzeri uygulamaları başlatabileceği bir zemin de yaratan uygulama ile ilgili olarak, hiç çekinmeden, “vergi affı birileri için” dedi.
Bunu siyaset yapmak adına dedi.
“Eroğlu’nun kasası” olarak da bilinen belirli iş insanlarının vergi borçlarının silinmesini reddettiği için Zeren Mungan’dan öç almanın derdine düşen ve bütün ekibini bu konuda seferber eden Derviş Eroğlu’nun kendisine, “good boy” demesi için bunu dedi.
İnsanların içine kurt düşürmek ve dürüstçe görevini yapıp kamu gelirlerini artırmak için canla başla çalışan şimdiki Maliye Bakanı’nın başarısızlığının kendi başarısı sayılacağı hayaliyle, dedi.
Bunu diyerek, siyasi başarının kriteri olarak ülkenin geleceğine dair iyi bir şeyler yapmanın değil ülkede kanıksanmış günübirlik politikaların geçer akçe olduğu şeklindeki zihniyeti temsil ettiğini ispat etmiş oldu.
Adama sormazlar mı, “sen bir kalemde yüz milyonlarca liralık kamu alacağını defalarca kimin için silmiştin?”.
O kamu alacakları silindi, yok oldu. Çünkü yapılanlar aftı.
Bu çirkin siyasetin sonucunda böylesi küçük oyunlara tevessül eden bir siyasetçi olarak muvaffak olup da Parti Başkanı ya da Maliye Bakanı olursan sana kim inanacak Ersin Bey?
Biz o gün de aflara karşıydık, bugün de karşıyız. 28 Temmuz Erken Genel Seçimleri’ne giderken “vergi affı yapmayacağız” dedik. Sözümüzün arkasındayız. Kayıt Dışılıkla Mücadele kapsamında mükelleflerin kayıt altına girmesi için gündeme getirilen uygulamalarla Derviş Eroğlu-İrsen Küçük-Ersin Tatar üçlüsünün yaptıkları günübirlik vergi affı uygulamaları arasındaki dağlar kadar farkı dilimizde tüy bitinceye değin anlatmaya devam edeceğiz.
İyi niyetli dostlar, “bu yasalardan yararlananları açıklayın ki her şey şeffaf olsun” şeklinde öneriler yapıyor. Bu yasalardan tüm yurttaşlar yararlanacak. Belediyelere borcu olanlar yararlanacak, bilançolarını güncelleyip bankalardan kredi almak isteyen ve bugüne kadar devlete hiç bildirmediği stokları bulunan mükellefler yararlanacak. Devletin, birey ve şirketlerin bu uygulamalar kapsamındaki işlemlerini tek elden kayıt altına almasının zorluğu bir yana, yurttaşların bilgilerini açıklama yetkisi de yoktur. Bundan ötürü ben tek bir kez dahi kamuoyuna dönük hiçbir birey veya şirketin ismini zikretmedim. Devlet sadece dönem sonlarında vergisini ödeyenlerin listesini açıklar.
“Devlet zarara uğratıldı” iddialarına en iyi cevap da tahsil edilen miktarların sene sonu toplamıdır. Göreceğiz bakalım Ersin Bey’in aflarıyla geçmiş yıllarda ne sonuç elde edilmişti, 2014 sonunda kamu gelirleri ne düzeyde olacak! En nitelikli ve sonuç üretici karşılaştırma bu olsa gerek.
“Vergi affı yaptılar” popülizminin ne kadar cazip olduğunu bilerek, bu popülizme alet olanlara da saygıda kusur etmeden, anlatmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim için gelecek seçim değil gelecek nesillere bırakacağımız mirastır aslolan…
Birikim Özgür 