Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri,
30 Ekim 2015 tarihinde Bakanlar Kurulu’nun onayı ile Cumhuriyet Meclisi’ne sunulan ve 13 Kasım 2015 tarihinde Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde görüşülmeye başlayan 2016 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı, Komite’de yapılan yoğun bir çalışma sonucunda tamamlanmıştır.
Öncelikle, yaptıkları çalışmalar ve değerli katkıları için Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin değerli Başkan ve Üyelerine ve bu sürece önemli katkılarda bulunan Bakan arkadaşlarıma, Bağımsız Kuruluş Temsilcilerine ve muhalefet Milletvekillerine çok teşekkür ediyorum.
Ülkemizin imkân ve ihtiyaçları doğrultusunda orta vadeli hedeflerimize yaklaşabilmek amacıyla bütçe disiplini ve cari harcamalarda bütçe tasarrufunu temel ilke edinerek hazırladığımız KKTC 2016 Mali Yılı Bütçesinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri,
Dünya ülkelerinde olduğu gibi, Ülkemizde de, 2016 Mali Yılı Bütçesi hazırlanırken ve hedefler konulurken; öngörülen enflasyon rakamı olarak adlandırdığımız Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) artışları, büyüme hızı ve döviz fiyatlarındaki gelişmeler baz alınmış ve önemli dayanaklar olarak kabul edilmiştir.
2016 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nce 4,142,000,000 Türk Lirası Gelir, 4,515,312,880 Türk Lirası Gider ve 373,312,880 Türk Lirası Bütçe açığı ile onaylanmıştır.
Öngörülen bütçe açığının iç kaynaklarla karşılanması hedeflenmektedir. Şunu açıklıkla ifade etmek isterim ki bu öngörüde, yeni yükler getirecek vergi ve fon bulunmamaktadır. Bu açığın bizlere önemli görevler yüklediğinin bilincindeyiz. Öncelikli olarak gelirlerimizde ciddi bir performans gösterilmesi kaçınılmazdır. Bu çerçevede de Hükümet programımızın temel unsurlarından biri olan kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması ve ülkede adaletli bir vergi yapısının oluşturulması büyük önem taşımaktadır.
Bu yönde ciddi çaba göstermek zorundayız. Dolaylı vergilerden çok dolaysız vergiler, yani gelir ve kurumlar vergisi ve bununla birlikte dolaylı olmakla birlikte önemli bir vergi ayağı olan KDV gelirlerinin temini hususunda ciddi performans gösterme ihtiyacımız vardır.
Ülkeler mali disiplini sağlayarak hem kendi krizlerini yaratmamaya, hem de kendi dışındaki krizlerin etkilerinden korunmaya çalışırlar. Artan Bütçe açıklarının karşılanma ihtiyacı mali disiplin üzerindeki başlıca baskı unsurudur.
Bunu sağlamak adına yapısal sorunlardan ötürü bütçede karşılığı olmayan harcamalar yapmak durumunda kaldığımız her alanda sosyal adalet ve hakkaniyet ilkelerinden ödün vermeksizin köklü değişikliklere gitme ihtiyacımız vardır.
Her yıl bütçede ayrılan kaynak tükendiği halde ödeme taahhütleri nedeniyle sorun olarak karşımıza çıkan Ek Mesai, Burs ödemeleri, Taşımacılık ve İlaç ödemelerinde düzenlemelere gidilmesi noktasında ciddi performans gösterme ihtiyacımız vardır.
2008 yılında başlayan Küresel Ekonomik Kriz, giderek etkisini yitirerek 2012 yılının ikinci yarısından itibaren ılımlı toparlanma sürecine geçmiştir. Buna mukabil aşağı yönlü küresel riskler de önemini korumaya devam etmektedir. Gelişmiş ülkeler kademeli olarak toparlanırken gelişmekte olan ülkelerde ise büyümede bir miktar yavaşlama görülmektedir.
Dünya ekonomisine ilişkin beklentiler iyileşmekle birlikte, özellikle gelişmiş ekonomilerdeki toparlanmanın inişli çıkışlı bir eğilim izlediği görülmektedir. Dünya GSYİH büyüme oranının 2014 yılında %3,4 olarak gerçekleşirken, 2015 yılında %3,1’e, 2016 yılında %3,6’ya, 2017 yılında %3,8’e ve 2018 yılında ise %3,9’a ulaşması beklenmektedir.
Gelişmiş ülkelerde 2014 yılında yıllık büyüme %1,8 olarak gerçekleşirken 2015 yılında ise %2,0 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir. 2016-2018 yıllarında ise %2,2 seviyesinde büyüyeceği tahmin edilmektedir.
TC Kalkınma Bakanlığı’nın yayımladığı 2016-2018 orta vadeli programa göre, Türkiye’nin 2014 yılında %2,9 olarak gerçekleşen GSYİH büyüme oranı 2015 yılı için %3,0, 2016 yılı için %4,0, 2017 yılı için %4,5 ve 2018 yılı için ise %5,5 düzeyinde beklenmektedir.
Devlet Planlama Örgütü verilerine göre KKTC ekonomisi; 2012 yılında %1,8, 2013 yılında %1,1 ve 2014 yılında %4,8 büyüme gerçekleşmiştir. 2015 yılında % 4,9, 2016 yılında %3,6, 2017 yılında %3,5 ve 2018 yılında ise %3,5 büyüme olacağı tahmin edilmektedir.
Bu bağlamda 2016-2018 Program döneminde ortalama %3,7 büyüme olacağı tahmin edilmektedir.
Cari fiyatlarıyla; 2012 yılında 6,955.1 milyon TL, 2013 yılında 7,606.8 milyon TL ve 2014 yılında 8,858.6 milyon TL olarak gerçekleşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın, 2015 yılında 9,675.7 milyon TL, 2016 yılında 10,720.7 milyon TL, 2017 yılında 11,602.9 milyon TL ve 2018 yılında ise 12,545.4 milyon TL olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.
Sürdürülebilir yüksek büyüme için ekonomik istikrar ve güven ortamının rolü aşikârdır. Bu amaçla kamu finansmanını sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmaya yönelik makroekonomik hedeflere ulaşılmasını amaçlayan,
Hükümet Programında da yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesini ve kullanılmasını, hesap verebilirlik ve mali saydamlığın sağlanması yaklaşımı ile 2016 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı hazırlanmıştır.
Önümüzdeki 3 yıl için DPÖ tahminleri %4’ün altında ortalama büyümeyi işaret ederken, Büyük Koalisyon olarak nitelendirdiğimiz Hükümetimiz, önümüzdeki 3 yıl için her yıl en az %5 nitelikli büyüme hedefi ile icraatlarına yön verecektir. Bu hedefe ulaşmak için ülkemizde her yıl bir önceki yıldaki GSYİH’nın %20’si kadar yatırımın gerçekleşmesini öngörmekteyiz. Bu oranın %5’i kamu yatırımı, %15’i ise özel yatırım şeklinde planlanmıştır. Buna göre 2016 yılında ülkemizde 484 milyon TL’lik kamu, 1,451 milyon TL’lik de özel yatırım gerçekleşecek şekilde siyasi kararlara imza atılacaktır. Büyük Koalisyon, adına yaraşır bu büyük hedeflere ulaşabilmek için ülkemizde devlet kurumlarından başlayarak zihniyet devriminin gerçekleşmesini sağlamak üzere çalışacak ve özel yatırımları engelleyen değil önünü açan bir yapı oluşturacaktır.
2016 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nda KKTC Devlet iç borçlarının faiz ödemelerinin yapılabilmesi amacıyla 200 milyon TL ödenek öngörülmüştür.
Devlette çalışan personelle ilgili olarak devletin bir işveren sıfatı ile ödediği Sosyal Güvenlik Kurumu Devlet Primi giderleri için öngörülen 52,8 milyon TL’nden ayrı olarak Sosyal Sigortalar Yasası ve Sosyal Güvenlik Yasası kapsamında III. Ayak Devlet primleri için 178 milyon TL, yine sosyal sigortalara özel uygulamalar ile ilgili yapılan ödeme için 78,2 milyon TL ödenek öngörülmüştür. Ayrıca, Sosyal Sigortaların içinde bulunduğu gelir gider dengesizliğini gidermek üzere her yıl artan bir biçimde 2014 yılı bütçesinde yer alan 70 milyon TL katkı, 2015 yılında 72 milyon olarak yer almış ve 2016 yılı bütçesinde de 77 milyon TL olarak öngörülmüştür. Böylece, Devlet Bütçesinden 2016 yılında Sosyal Sigortalara aktarılacak toplam ödenek 333,2 milyon TL olarak yer almıştır.
Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri,
Kesin Hesap Yasa Tasarısı görüşülecek olan 2014 yılı bütçesinde, bütçe giderleri 3,635.4 milyon TL, bütçe gelirleri 3,603.1 milyon TL olarak gerçekleşirken, bütçe dengesi 32,3 milyon TL açık olarak ortaya çıkmıştır.
2015 Yılı Bütçesi Yılsonu Gerçekleşme Tahmini
Konuşmamın bu bölümünde 2015 Yılı Bütçesi yılsonu gerçekleşme tahminimize kısaca değinmek istiyorum.
2015 yılsonu itibarıyla;
Bütçe Giderlerinin 3 milyar 731,6 milyon TL,
Bütçe Gelirlerinin 3 milyar 670,3 milyon TL,
Bütçe Açığının 61,3 milyon TL,
387,7 milyon TL olarak öngörülen bütçe açığının yılsonunda 61,3 milyon TL olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.
Bu tahminlerimiz doğrultusunda 2015 yılı başlangıç bütçesine göre; bütçe giderleri %8.91, bütçe gelirleri ise %1.04 oranında azalmaktadır. Böylece 387,7 milyon TL olarak öngörülen 2015 yılı bütçe açığı %84.18 azalma ile 61,3 milyon TL olarak ortaya çıkmaktadır.
Bütçe açığı olgusunun, küresel krizin de etkisi ile yüksek değerler olarak diğer ülkelerin de önünde duran bir gerçek olduğunu ayrıca belirtmek istiyorum.
2016 Mali Yılı Bütçesi
Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri,
Şimdi sizlere 2016 Mali Yılı Bütçesi ile ilgili bazı bilgiler vermek istiyorum.
2016 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı ile;
- Sürdürülebilir kamu finansman dengesinin kurulması,
- Kamunun etkinliğinin ve özel sektörün rekabet gücünün artırılması,
- Üretime dayalı büyümenin artırılması ve istihdamın önünün açılması,
- Mali disiplinin sağlanarak devam ettirilmesi,
- Yapısal tedbirlerin uygulamaya konulması,
- Ekonominin istikrarlı bir hale getirilmesi,
- Mevcut kaynakların üretken alanlara yönlendirilmesi,
- Gelir artırıcı tedbirler yanında harcama disiplininin sağlanarak kamu kaynaklarının ekonomik ve verimli kullanılması,
amaçlanmaktadır.
Hedefimize ulaşabilmek için kamu harcamalarında verimlilik de dikkate alınarak cari nitelikli harcamalarda tasarrufa gidilmesi ve israfı önleyici tedbirlerin alınacağı esası kabul edilmiş ve kaynak dağılımında etkinlik artırılarak kamu finansman dengesinin iyileştirilmesine özen gösterilmiştir.
Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri,
Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesindeki görüşmeler sırasında yapılan değişiklikler ile Bütçe Hacmi 38,9 Milyon TL artırılmıştır. Bir başka deyişle, Yasama organının iradesi, bizlere, gelirleri artırma ve giderlerde disiplini sağlama çalışmalarımızda ilave yaklaşık 40 Milyon TL’lik bir performans artışı zorunluluğunu işaret etmiştir.
Bunun 20 milyon TL’ye yakını, Meclis’te oybirliği ile onaylanan ve belediyelerimize sunulan devlet katkısını artıran yasal düzenlemeden kaynaklanmaktadır. Takdir edersiniz ki yerel yönetimlerimizin biriken borçlarını yapılandırabilmeleri için yaptığımız düzenlemeler, kamu maliyesine ciddi bir ek mükellefiyet getirmiştir. Biz, merkezi hükümet ve yasama organı olarak, Türkiye’den cari harcamalarımız için temin ettiğimiz kredileri her yıl azaltırken ciddi bir siyasi risk alıp bu ek mükellefiyeti yerel gelirlerle karşılanmak üzere üstlenmiş bulunuyoruz. Hal bu iken ve belediyelerimizin yasal değişikliklerin ardından gündeme gelen personel giderleri ve borç yapıları ile ilgili yeni yasal hedeflere ilişkin kendi bünyelerinde stratejik planlama yapıp kendi yol haritalarını oluşturmaya odaklanmaları beklenirken, belediyeler adına devleti küçümseyen birtakım açıklamaların gündeme gelmesini çok ciddi bir talihsizlik olarak değerlendirmekteyim. Aldığımız siyasi risk karşılığında teşekkür yönteminin bu olmamasını arzu ederdim.
Unutulmamalıdır ki yapılan düzenleme ile birlikte nüfusu 6,000’in üzerinde olan Belediyelerin personel giderleri bir önceki yıl öz kaynak gelirleri ve devlet katkısı toplamının %50’sini, nüfusu 6,000’in altında olanlar için ise bir önceki yıl öz kaynak gelirleri ve devlet katkısı toplamının %55’ini aşmamalıdır. Bu oranlar altında oranlar sağlanana kadar belediyelerimiz yeni istihdam yapamayacak ve borçlanamayacaktır. Belediyelerimiz personel giderlerine ilişkin oranları en geç 1 Ocak 2018 tarihine kadar uygun hale getirmekle yükümlü olmuştur. Ayrıca, belediyelerimiz, 1 Ocak 2017 tarihine kadar borçlarının yapılandırma çalışmalarının başlatılması amacıyla Çalışma İşleriyle Görevli Bakanlığa ve Maliye İşleriyle Görevli Bakanlığa yazılı müracaatta bulunmakla yükümlüdür. Belediyelerimizden beklenti, işte bu hususlarda kendi bünyelerinde stratejik planlama yapıp kendi yol haritalarını oluşturmaya odaklanmalarıdır.
Diğer 20 milyon TL’lik kısım ise DAÜ’ye sunulacak devlet katkısıdır.
Kamu maliyesinin gelir-gider dengesini sağlamak için ciddi siyasi risklerle yürüttüğü kararlı politikanın tüm kurumlarımızca örnek alınması ve benzer hassasiyetle kurumlarımızın yönetilmesi değişim sürecimizin olmazsa olmaz koşuludur. Tüm kurumlarımız, gelirlerini artırıcı, giderlerini ise mümkün olan en üst seviyede disiplin altına alıcı bir yaklaşımı benimsemeli, borçlarını döndürebilecekleri bir yapıya kavuşmayı hedeflemelidir.
Ekonomimizi yönetirken tutarlı, kesimler arasında tarafsız ve paydaşların ekonomik akla göre karar vermelerini zorlayacak politikalar gütme zorunluluğumuz vardır. Aksi takdirde ipin ucu kaçar ve toplumsal hedeflerimize ulaşmamız güçleşebilir.
Vergi mükelleflerinin yıllar içinde popülist politikalarla şişirilmiş kurum bütçelerine yaptığımız abartılı katkılar karşısında mükellefiyetlerini yerine getirirken isteksiz davranması, aldığımız kararları mükellefiyetlerini yerine getirmemenin bir gerekçesi gibi değerlendirmeleri riskini Maliye Bakanı olarak biliyorum ve bu hassasiyetle kararlar üretmemizin önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
Bakanlar Kurulu’nda onaylanan 2016 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı üzerinde Komitedeki görüşmeler sırasında yapılan değişiklikler ile 4 milyar, 515 milyon, 312 bin, 880 Türk Lirasına çıkarılmıştır.
Buna göre Bütçe büyüklüğünün dağılımı şöyledir.
- Personel Harcamaları 1,464.3 milyon TL
- Sosyal Güvenlik Kurumu Devlet Primi Giderleri 77,4 milyon TL
- Mal ve Hizmet Alımı 288,0 milyon TL
- Faiz Giderleri 200,0 milyon TL
- Cari Transferler 1,862.0 milyon TL
- Sermaye Giderleri 76,2 milyon TL
- Borç Verme 0,1 milyon TL
- Yedek Ödenekler 547,3 milyon TL’dir
Toplam Bütçe Büyüklüğü içinde oransal paylar ise şöyledir.
- Personel Giderleri % 43
- Sosyal Güvenlik Kurumu Devlet Primi % 71
- Mal ve Hizmet Alımı Giderleri % 38
- Faiz Giderleri % 43
- Bütçe Cari Transferleri % 24
- Sermaye Giderleri % 69
- Yedek Ödenekler % 12
Bütçenin Finansmanına bakacak olursak;
2016 Mali Yılı Bütçe Gelirleri 4 milyar 142 milyon TL olarak öngörülmüştür.
- Mahalli Gelirler, 2,374.7 milyon TL
- Fiyat İstikrar Fonu Gelirleri, 603,7 milyon TL
- Diğer Fon Gelirleri, 55,8 milyon TL
- Döner Sermaye Gelirleri, 7,8 milyon TL
- Türkiye Cumhuriyeti Yardımları, 625,0 milyon TL
(Yatırımlar 225 milyon TL, Savunma 275 milyon TL, Reel Sektör 125 milyon TL)
- Türkiye Cumhuriyeti Kredileri, 475,0 milyon TL
Bütçenin giderleri ile Finansmanı arasındaki 373,3 milyon TL Açık İç Kaynaklar ile karşılanacaktır. 200 milyon TL faiz ödemesinin Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Yasası uyarınca yapılabilecek borçlanma oranında kullanılması ve doğacak açığın yıl içerisinde gelir artışı ve/veya tasarruf ile karşılanması öngörülmektedir.
Gelirlerin Bütçe Hacmine Göre Oranı:
- Mahalli Gelirler % 59
- Fiyat İstikrar Fonu Gelirleri % 37
- Diğer Fon Gelirleri % 24
- Döner Sermaye Gelirleri % 17
- C. Yardımları % 13.84
- C. Kredileri % 10.52
- İç Kaynaklar % 27
Buna göre Bütçe Yasa Tasarısında öngörülen gelirlerin % 24.36’sı TC Yardım ve Kredilerinden oluşmaktadır. Bu oran 2013 yılı bütçe yasasında % 27.35, 2014 yılında %29.68 ve 2015 yılında %27.55 düzeyinde yer almıştır.
Öngörülen gelirlerin %24.36’sının TC Yardım ve Kredilerinden oluşuyor olması, Hükümetimizin ve halkımızın Türkiye Cumhuriyeti ile karşıtlık temelinde bir ilişki biçimi üzerinden müzakere eden değil sağlıklı ilişkilerle sorunlarımızın çözümünde birlikte hareket etme yaklaşımını geliştirebilen bir anlayışı ön plana çıkarmaktadır. Bizim ihtiyaçlarımıza bağlı talebimiz ile gündeme gelen 3 yıllık programların bir yenisi önümüzdeki günlerde imzalanacaktır. 2016-2018 dönemini kapsayacak yeni program bizim bütçe açığımıza katkı sağlayacağı gibi kendi ayakları üzerinde durabilecek bir yapı oluşturmamız için ihtiyaç duyduğumuz reformları da içerecektir. Tekrardan altını çizmek isterim ki söz konusu program bizim ihtiyaçlarımıza binaen ve bizim talebimizle gündeme gelmektedir.
Hal bu iken, demokrasiye âşık ve bu halk için sizler gibi her türlü özveriyi yapmaya hazır seçilmiş bir Milletvekili ve bir Bakan olarak bir çağrı yapmak istiyorum:
Birbirimizi kıyasıya eleştirelim. Tahterevallinin iki ucunda Kıbrıslı Türkler otursun. İktidar ve muhalefet kıyasıya çatışsın ama doğrudan bizi ilgilendiren konularda tahterevallinin diğer ucunda Türkiye oturuyormuş gibi siyaset yürütmekten artık vazgeçelim. Türkiye’ye, tahterevalliden kalktığında bu toplumun ve kurduğumuz sistemin çökebileceğini düşünme ortamı yaratmayalım. Biz artık sürdürülebilir bir yapı vizyonu için çalışırken Türkiye ile ilişkileri de stratejik bir araca dönüştürelim. Bilgiyle, tecrübeyle, sağduyuyla, bilimsel temelde ülkemizi hızla çözüm koşullarına hazırlayalım.
Bu duygu ve düşüncelerle bir kez de bu kürsüden ifade etmek isterim ki gelirlerinin %24.36’sı Türkiye ile imzalanacak programa bağlı olan bu bütçeyi, kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak için Türkiye ile imzalamak istediğimiz programı riske atmak yoluyla çökertirsek, bunun hesabını öncelikle biz siyasi sorumluluk üstlenmiş olanlar ödeyeceğiz. Tahterevallinin diğer ucuna ısrarla Türkiye’yi oturtmak isteyenler ise yaşanacak süreçte gerçek amaçlarına ulaşmış olmanın keyfini sürecekler.
Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri,
Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanacak anlaşma ile sağlanacak gelirler ve alınan tedbirler ile birlikte değerlendirildiğinde gelir tahminlerimizin gerçekçi olduğu görülmektedir.
Ayrıca, 2016 yılında harcama programları verimlilik artışı sağlamak amacıyla gözden geçirilecektir. Bu amaçla idari bir mekanizma geliştirilecektir.
Özellikle yerel gelirlerimizde, gelirlerin artırılmasına bağlı olarak hedeflerin tutturulması sonucu; görevimiz, ülkenin ihtiyacı olan projelerin hızla hayata geçirilmesidir. Bu bağlamda, reel sektör ile yatırımlara hız kazandırılarak, üretimi ve buna bağlı olarak istihdamı artırmak temel hedefimizdir.
Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri,
Küçük bir ada ülkesi olmamız, ekonomi içerisinde dış faaliyetlerin önemli yer tutmasına neden olmaktadır. Özellikle ihtiyaçlarımızın karşılanmasında ithalata büyük ölçüdeki bağlılığımız devam etmektedir. Bu tür ekonomik hareketlerimizi ise bilindiği üzere ödemeler dengesi ile takip edebilmek mümkün olabilmektedir.
Ödemeler dengesinde milyar doları aşan ithalata karşın sınırlı düzeyde kalan ihracat rakamları nedeniyle oluşan dış ticaret dengesi açığı turizm ve eğitim hizmet dış satımı ile görünmeyen işlemler ve sermaye hareketleri ile azaltılabilmektedir.
Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri,
Bütçede mali disiplinin sağlanması yönünde gösterdiğimiz çabaların daha da ileriye götürülmesi için çalışmalarımız kararlılıkla sürdürülecektir.
Dünya ekonomisinde ve özellikle Avro bölgesinde yaşanan kriz neticesinde Yunanistan, İtalya, İspanya, Portekiz ve Güney Kıbrıs başta olmak üzere birtakım ekonomik tedbirler alınmaya devam edilmektedir.
Krizin etkisindeki ülkeler kamu sektöründe, birçok kesimi etkileyen reformlar gerçekleştirmiştir. Toplum olarak, hiçbir kesimi ayırmadan hep birlikte katlanmak zorunda olduğumuz bu sıkıntıları el birliği ile aşabileceğimize inanmaktayız. Özellikle son küresel finans krizi göstermiştir ki, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi yakın coğrafyamızda da zamanında gerekli tedbir ve düzenlemeleri yapmayan ülkeler süreç içerisinde çok daha ağır koşullarla karşı karşıya kalmaktadırlar.
Bu anlamda, bütçe hazırlıklarında, reformlar söz konusu olduğunda özellikle kamu sektöründe atılması gereken adımları kısa vadeli sınırlı yan etkilerine rağmen orta ve uzun vadede yararlı gördüğümüz ölçüde kararlılık ile yerine getirme esas alınmıştır.
Devlet bütçelerinin hazırlanması ve uygulanmasında dikkat edilmesi gereken temel ilkelerden ikisi, Devlete ait tüm gelir ve giderlerin tek bir bütçede yer almasını öngören birlik ilkesi ile bütçenin genelliği ilkesi gereğince belli gelirlerin belli giderlere tahsis edilmemesi durumudur.
Bu ilke gereği bütçenin sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması, mali disiplinin sağlanması, kaynakların etkin, verimli ve rasyonel kullanılması ile Devlet bütçesinin gelir ve giderlerinde birliğin ve şeffaflığın sağlanması amacıyla hazırlanan bütçe dışı fonların tasfiye edilmesine ilişkin yasa tasarıları; ivediliği alınmış olmakla birlikte Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesinde görüşülmeyi beklemektedir. Bu tasarıların bir an önce sonuçlandırılarak Cumhuriyet Meclisine sunulması gerekmektedir.
Dünyada yaşanan ekonomik kriz ve ülkemize etkileri dikkate alınarak, bütçe imkânları içerisinde halen kamuda çalışan insanlarımızın ve emeklilerin enflasyon nedeniyle gelirlerinde yaşayacakları kayıpların karşılanması huzurunuza getirdiğimiz bütçede yerini almıştır.
Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri,
Hükümetimizin 2016 Mali Yılı Bütçesi ile temel amacı sürdürülebilir bir kamu finansman dengesini kurmak ve gerekli yapısal tedbirleri uygulamaya koyarak; ekonomide sürdürülebilir kalkınma sürecini sağlamak ve buna paralel olarak üretime dayalı büyümeyi gerçekleştirmektir. Ekonomik düzen içinde, özel sektörün gelişmesi ve özel yatırımların istihdam yaratıcı etkisini arttırmak için gerekli teşvik uygulamaları sürdürülecektir. Reel sektörü desteklemek amacıyla çeşitli sektörler ile küçük esnaf ve sanatkâr ile çiftçi ve hayvancılara bankalar aracılığı ile sıfır ve düşük faizli kredilendirme imkânları yürütülecektir.
Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri,
Hükümetimizin 2016 Mali Yılı Bütçesi ile temel amacı sürdürülebilir bir kamu finansman dengesini kurma hedefine ulaşılabilmesi şüphesiz ki, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi amacıyla toplanacak vergilerle mümkündür. Devletin yaptığı harcamaların temel kaynağı vergilerdir ve vergi önemli bir maliye politikası aracıdır.
Hükümetimizin amacı mevcut vergi sistemini daha çağdaş, daha bilimsel ve daha adil bir yapıya kavuşturmak, yatırımları ve istihdamı destekleyerek sürdürülebilir, ekonomik büyümeye katkı sağlayan, uygulanabilir bir vergi sistemini oluşturmaktır. İyi bir vergi sisteminin en önemli özelliği kuvvetli, etkin bir vergi idaresine sahip olmasıdır. Bu nedenle;
Mükelleflerimizi de yakından ilgilendiren başta Vergi Usul Yasası olmak üzere birçok vergi yasası; etkinlik, basitlik ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda ticari hayattaki gelişmelere de uygun daha çağdaş bir yapıya kavuşturmak amacıyla yeniden düzenlenmiştir.
Vergi mükelleflerine daha etkin hizmetler sunabilmek amacıyla personel eğitimi üzerinde titizlikle durmaktayız. Bu amaçla personeli vergi yasaları ile ilgili eğitime tabi tuttuğumuz gibi yine tüm personelin teknolojiyi daha iyi kullanmasını sağlamak ve mükelleflerin daire ile olan ilişkilerini kolaylaştırmak için bilgisayar eğitimi kursları düzenlenmiştir.
İlk kez Türkiye’de uygulamaya konan Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlarla ilgili alt yapı çalışmaları ve personelin eğitimi hususunda gerekli tüm adımlar atılmıştır. Pos cihazının bir yazarkasa işlemi gördüğü bu sistemde mükelleflere işlem kolaylığı getirileceği gibi mali açıdan daha hızlı ve kolay takip sağlanacaktır.
Hükümetimizin temel politikaları arasında yer alan ekonomiyi kayıt altına almak için kayıt dışı ekonomi ile en etkin şekilde mücadele edeceğiz. En basit şekli ile kayıt dışılığı kurallara uyulmaması ve bundan ekonomik yarar sağlanması olarak tanımlarsak buradan da anlaşılabileceği gibi kayıt dışılık haksız rekabet ile gelir dağılımını bozan ve nihayetinde toplumsal refahı sekteye uğratan bir olgudur. Kayıt dışılıkla mücadelede iki temel unsura özellikle önem veriyoruz. Bunlardan birincisi vergi denetimindeki etkinlik ikincisi ise mükelleflerin vergi bilincini geliştirmektir.
Etkin ve güçlü vergi denetimi için personelin eğitimine hızla devam etmeyi, teknolojik alt yapıyı süratle geliştirmeyi ve vergi denetimlerini artırmayı planlamaktayız.
Vergi bilincini geliştirmek amacıyla mükelleflerimize önümüzdeki yılda çeşitli rehber ve broşür dağıtmayı planlıyoruz. Ayrıca, internet üzerinden de mükelleflerimize bilgilendirici yayınlar yapmayı planlıyoruz.
İş hacmi daralan mükelleflerin durumlarını değerlendirebilecek, şikâyetlerini dinleyebilecek ve daha uygun vergilendirmeye tabi tutulmalarını sağlayacak vergi takdir ve itiraz komisyonları kurmayı planlıyoruz.
Gelir ve Vergi Dairesinin yeniden yapılandırılmasını ve güçlendirilmesini sağlamak amacıyla çalışmalar yapılacaktır. Teknolojik yeniliklerle mükelleflerini daha iyi tanıyan ve hizmet sunan ve aynı zamanda ödevlerini yerine getirmeyen mükellefleri de daha yakından izleyen ve yaptırım uygulayan bir vergi politikası hedeflenmektedir.
Vergi sisteminin daha basit, daha sade ve daha uygulanabilirliğini sağlamak amacıyla çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Vergi sistemini tüm mükelleflerine aynı ölçüde yaklaşan, özellikle yatırımcılar için öngörülebilirliği artıran bir yapıya kavuşturmayı hedeflemekteyiz.
Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri,
Hükümetimiz bütçe öngörülerinin hayata geçirilmesi ve KKTC’de daha yaşanılır ve kamu hizmetlerinin geliştirildiği bir ortamın yaratılması gereğinden hareket etmektedir. Bu kapsamda, Maliye Bakanlığının da üzerine düşen görevlerin farkında olarak öncelikle çalışanların mevzuat ve bilgisayar eğitimleri yürütülmektedir.
2016 Mali Yılı Bütçesi, bir yandan KKTC’de yaşayanlara daha iyi hizmet vermenin gerektirdiği şekilde yapısal dönüşüm odaklı faaliyetlerle, öte yanda cari harcamalarda azami tasarruf ilkeleri ile alınan tedbirlerle şekillendirilmiştir. Doğaldır ki, kamu hizmetlerinin geliştirilmesi ve çalışanların daha iyi imkânlar içerisinde, daha iyi kapasitede görevlerini yerine getirmeleri ve yerine getirdikleri görevler nedeniyle hak edecekleri ücretleri de yaşam kalitelerini yukarıya çekecek şekilde oluşturmak Hükümetimizin ana görevleridir. Sıralanan bu hususları her geçen gün daha ileriye götürmek üzere çalışmalarını sürdüren Hükümetimiz hedeflerine ulaşabilmek üzere 2016 Mali Yılı Bütçesini KKTC Cumhuriyet Meclisi’ne sunmaktadır.
2016 Mali Yılı Bütçesi hazırlanırken gerçekleştirilen vergi düzenlemeleri ve kayıt altına alma çabaları yanında alınan diğer tedbirlerle büyüyen ekonomi ile bütçe giderlerinin karşılanabilmesi çabası içerisinde olunmuştur.
2016 Mali Yılı Bütçesi, küresel olumsuz etkileri azaltacak, sürdürülebilir büyüme ve kalkınmayı sağlayacak, istikrarın ve refahın artırılmasını dikkate alan ve orta vadeli perspektifle hazırlanmış bir bütçedir.
Bütçe görüşmeleri sürecinde yapacağınız yoğun ve yorucu çalışmalar ile katkı ve yapıcı eleştirileriniz için sizlere hükümetim ve şahsım adına şimdiden teşekkür ederken 2016 Mali Yılı Bütçesinin, Ülkemiz ve insanlarımız için hayırlı olması dileklerimle saygılarımı sunarım.
7 ARALIK 2015, KKTC CUMHURİYET MECLİSİ GENEL KURULU
“2016 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı Sunuş Konuşması” için bir yorum