Dün Meclis kürsüsünden CTP grubu adına kamu borçlarının döndürülmesinin önemini, bu konuda yapılması gerekenleri ve mevcut hükümetin Kıbrıs Türk halkını mevzu bahis hedeften uzaklaştıran uygulamalarını ele alan bir konuşma gerçekleştirdim.
Özetle yapılması gerekenleri şöyle sıraladım:
1) Mali disipline bağlı olarak 2017 yılı içerisinde borç faizi ödemek için 100 milyon TL’lik kaynak yaratılması,
2) Borç Ödeme Planı’nın hazırlanması ve
3) Finans sektöründe öngörülen yapısal reformların hayata geçirilmesi.
Şu eklemeyi de yaptım:
Eğer bu üç konuda KKTC tarafı üzerine düşeni yaparsa, Türkiye Cumhuriyeti de Yapısal Dönüşüm Programı uyarınca 2017 yılı içerisinde Reform Destek Ödeneği kapsamında KKTC’ye 100 milyon TL’lik bir destek sağlayacak ve böylelikle 2017 yılında toplam 200 milyon TL’lik bir borç faiz ödemesi gerçekleştirilebilecek.
Ayrıca, finans sektöründe öngörülen yapısal reformlar kapsamında Yapısal Dönüşüm Programı’nda ifade edilen “Yönetimi kamu eliyle yürütülen bankalar yeniden yapılandırılarak bankacılık dışı faaliyetler elden çıkartılacaktır” esasına dair somut bir öneri ortaya koydum:
“Kooperatif Merkez Bankası’nın bankacılık dışı faaliyetleri acilen kooperatiflere devredilmelidir”.
Kıbrıs Türk halkını 2017 yılı içerisinde 200 milyon TL’lik borç faizi ödeyebilmekten alıkoyan, Kooperatif Merkez Bankası özelindeki yanlış icraatlarıyla bizi mevzu bahis hedeften uzaklaştıran hükümetin söz konusu yanlışlarını da somut bir şekilde paylaştım:
- Binboğa ve Zirai Levazım’da 52.500 $ + KDV karşılığı “Satın Alma ve Personel Tüzüğü” hazırlanması için şahıslardan hizmet alınması.
- Çeşitli kulüplere 5 bin ve 10 bin TL’lik tutarlarla bağışlar gerçekleştirilmesi.
- Bir danışmanlık şirketine 120 bin $ + KDV karşılığı iş yaptırılması.
- Bir ralli mevzu için 50 bin ve 100 bin Türk Lirası ile ifade edilen kararlar üretilmesi.
- 9 ay gibi kısa bir sürede bankaya, Zirai Levazım’a ve Binboğa’ya ihtiyaç fazlası toplam 95 istihdamın gerçekleştirilmesi.
- Binboğa’da bazı personele dönük soruşturma başlatılması ve görevden el çektirilmeleri.
Tüm bu ve benzeri olup bitenler, hükümetin yapısal anlamda Kooperatif Merkez Bankası’nı güçlendirmeye değil bilakis elinde tuttuğu kaynakları siyasi maksatlarla kullanmaya dönük bir yaklaşım içerisinde olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Dolayısı ile de hükümet Kıbrıs Türk halkını borç faizi ödeme hedefine yakınlaştırmamakta, tam aksine bizleri bu önemli hedeften uzaklaştırmaktadır.
Sayın Sunat Atun Meclis kürsüsünden hükümet adına verdiği cevapta, “Sayın Birikim Özgür de hükümette görev aldı ve O da bu konuda bir adım atmadı” şeklinde bir savunmada bulundu.
Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi?
İlk anda, bunun son derece masum, etkili ve taşı gediğine oturtan bir siyasi argüman olduğunu düşünebilir insan ister istemez.
Ancak bu argüman, UBP-DP azınlık hükümetinin bırakınız borç faizi ödeyebilmek için yapılması gerekenleri yapmamasını, ESASEN, bu hükümetin Kooperatif Merkez Bankası ve iştiraklerini babalarının çiftliği gibi kullandığı gerçeğini gizlemeye dönük çok çirkin bir argümandır.
Titanik göz göre göre buzdağına vuruyor.
Kooperatif Merkez Bankası bu çirkin yönetim anlayışı nedeniyle çok riskli sulara sürüklenen Titanik gibi bir hal almış durumdadır.
İki tüzük için 105 bin $ + KDV ödeyeceksiniz, Mersin’deki bir şirkete danışmanlık adı altında 120 bin $ + KDV çıkaracaksınız, bir ralliciye sponsorluk adı altında 100 bin TL çıkaracaksınız ve bunları gözden kaçırmak için de “CTP de borç faizi ödemedi” diyeceksiniz.
Bu işler bu kadar basit olmasa gerek.
Hesap vereceksiniz!
CTP elbette ki kuru gürültüye pabuç bırakmayacaktır ve Kooperatif’i göz göre göre Titanik gibi buzdağına vurduranlara gerektiği şekilde hesap soruyor, sormaya da devam edecektir.
Çünkü “gelen de giden de aynı” türküsü ülkemizde maalesef yüksek perdeden söylenen bir türküye dönüştürme metoduyla rezaletlerin üstünü örtme hastalığı topluma mal edilmeye çalışılmaktadır.
Biz kuru gürültüye pabuç bırakmazken şunu da asla ihmal etmeyeceğiz:
Siyasi hedefler itibariyle son derece somut yaklaşımlar sergilemeye devam edeceğiz.
Mevcut kötü koşullarda kim haklı kim haksız oyunu oynamak bize yetmez.
Biz, esasta, finans sektörümüzün yapısını güçlendirerek bu sektörün ekonomiye katkısını artırmaya odaklanmış bir partiyiz. Bunun için kredi veren kooperatiflerin mali yapı ve işlemlerine ilişkin denetim ve gözetim sistemini oluşturacağız. Kooperatif Merkez Bankası’nın bankacılık dışı faaliyetlerini kooperatiflere devredeceğiz. Yapısal anlamda somut hedeflere bizi yakınlaştıracak adımları atmaktan imtina etmeyeceğiz. En genel anlamda ise geleceği konuşmaya, sistemimizi borç faizi ödeyebilecek yapıya kavuşturmaya ve gelecek nesillere yani çocuklarımıza daha yaşanası bir ülke ve dünya yaratma idealimiz doğrultusunda üzerimize düşenleri ciddiyetle yapacağız.
Bu yolda en büyük güvencemiz, tecrübemiz, samimiyetimiz ve dürüst yönetim anlayışımız olacaktır.
Kurumları babasının çiftliği gibi yönetip de sonra CTP’nin arkasına saklanmaya çalışanlara geçit vermeyeceğiz.
Birikim Özgür 