Yeni Akit’i kınıyorum!

1446118834_takTürkiye’de yayınlanan Yeni Akit isminde bir gazete, Cumhurbaşkanımız Sayın Mustafa Akıncı’nın “82. vilayet olmak istemiyoruz” sözüne son derece çirkin bir yorum getirdi.

Gazeteye göre Sayın Cumhurbaşkanımızın bu sözleri, “besle kargayı oysun gözünü” atasözünü hatırlatmaktaymış.

Yüksek öğrenim maksatları için 13 yıl Türkiye’de yaşamış bir birey olarak gazetenin bu yayınının Türkiye’deki yaygın Kıbrıs algısı ve bilgi düzeyine paralel bir içeriğe sahip olduğunu gözlemleyebiliyorum.

Oradaki Kıbrıs algısı kabaca şudur:

“Bu nankör Kıbrıslılara su götürdük, elektrik götürüyoruz, her yıl şu kadar para da gönderiyoruz ancak yine de bizi istemiyorlar / sevmiyorlar”…

Bu mantıksız ve son derece yanlış algıyı desteklemek için mevzubahis gazete 2015 yılı sonunda Türkiye ile yeni bir üç yıllık protokol imzalanmasının önemini vurgulamak maksadıyla Maliye Bakanı iken sarf ettiğim bir cümleyi de bağlamından kopararak kullanılmış haber içerisinde:

“Türkiye KKTC’ye kaynak göndermezse batarız”…

Bu cümle, 82. vilayet olmayı desteklemek için değil Kıbrıslı Türklerin Türkiye’nin de desteğiyle kendi kendine yetebilecek bir sisteme kavuşabilmesinin önemini anlatmak üzere sarf edilmiş bir cümledir.

Bir sosyal bilimci olarak Türkiye’de yaşayan 80 milyon kişinin Kıbrıs’ta olup biteni tam olarak bilebilmesini, iki devlet arasındaki ilişkiyi bizler gibi yorumlayabilmesini, uygulanmakta olan ortak politikaların farkında olabilmesini beklemiyorum.

Bu zaten mümkün de değil!

Ancak bu sığ mantığın beslediği koşullarda yıllarca Türkiye’deki iktidarlara yalakalık yapmayı marifet gören, oradaki “Türkiye’yi isteyen ve istemeyen Kıbrıslılar” kısır algısından faydalanıp Türkiye yetkililerini manipüle edebileceğini düşünen, burada taş üstüne taş koymadan, hiçbir reforma imza atmadan ve hiçbir biçimde Kıbrıs Türk halkının geleceği için kılını kıpırdatmadan gününü gün eden siyasetçiler yüzünden bugün halkımızın çok kötü koşullarda yaşamak zorunda bırakıldığını görmek, her şeyin farkında olmak, bu iktidarsız iktidar müptelalarının ekmeğine bal sürmeyecek şekilde gerçekçi politikalar üretmek, Türkiye ile ilişkilere de bu çerçevede yön vermek, bu ülkede yaşayan tüm yurtseverlerin ortak sorumluluğudur.

Bugün Türkiye ile resmi düzeyde yürütülen ortak politika, Kıbrıslı Türklerin kendi kendine yetebilecek bir sisteme kavuşmasını hedeflemektedir ve hiçbir biçimde vilayet olma olgusu ile bağdaşmadığı gibi bu ortak politikanın ileriye taşınmasının önündeki en büyük engel de maalesef Türkiye’deki yaygın yanlış mantık veya kısır Kıbrıs algısı değil bizim burada sağcısıyla ve solcusuyla ortak sorumluluğumuz olan sistemimizi iyileştirme vizyonunu yeterince ileriye taşıyamıyor oluşumuzdur.

Bunun başlıca sebebi ise uzun yıllardır devam etmekte olan bağımlılık ilişkisinin yarattığı rehavet ve nemelazımcılıktır, “nasıl olsa Türkiye yanımızda, her derdimizi Türkiye çözer” kolaycılığıdır.

Yeni Akit’in Sayın Cumhurbaşkanımıza sataşmaları, Türkiye’deki yaygın Kıbrıs algısı ve benzeri rahatsız edici unsurlar bizi toplumsal vizyon oluşturma, bu vizyona ulaşmak için yoğun bir şekilde çalışma, bu vizyona ulaşmak için çalışırken Türkiye’nin bize sunduğu birtakım olanaklardan doğru şekilde yararlanabilme hedefimizden saptırmamalıdır.

904185117Cumhurbaşkanımız Sayın Akıncı’nın sözlerinin altına hepimiz imza atarız:

“Ne Kıbrıslı Rumlara yama ne de Türkiye’nin 82. vilayeti olmak istiyoruz”…

Tek bir idealimiz vardır o da kendi gelirlerimizle döndürebileceğimiz ve kaliteli hizmet üretecek bir kamu yapılanmasına kavuşmak, çağdaş bir sosyal ve ekonomik yapılanma içerisinde geleceğe emin adımlarla yürüyebilmektir.

Bunun bir diğer adı da bağımlılıktan kurtulmak ve kendi ayakları üzerinde durabilen, ülkemizde ve bölgemizde barışa hizmet edebilen bir topluma dönüşmektir.

Yeni Akit’in çirkin yayını veyahut Türkiye’deki yaygın Kıbrıs algısı bir yana, biz bu idealimiz doğrultusunda Türkiye ile iyi ilişkileri savunmaya devam edeceğiz!

Kuşkusuz bilinmelidir ki iyi ilişkilerden söz ederken bunun işteş yani karşılıklı / ortak bir eylem olması da bir koşuldur.

Bir başka deyişle, Türkiye’de Kıbrıslı Türklerle ilişkilere dair bizim ülkemiz için öngördüğümüz vizyonla çelişecek herhangi bir yaklaşımın gündeme gelmesi durumunda bu farklı yaklaşımı ezbere – sırf iyi ilişkiler önemlidir veya ortada teknik anlamda bir bağımlılık ilişkisi vardır diye – Kıbrıslı Türklerin benimsemesi beklenmemelidir.

Diğer yandan, Kıbrıslı Türkler de Türkiye gerçekten yardımlarının etkin ve verimli biçimde kullanılmasından yana bir ortak politikayı ileriye taşıdığı vakit bunun olası “bağımlılık koşullarında kemikleşen statükomuzu bozucu etkilerinden ötürü” Türkiye karşıtlığından medet umar bir noktaya elbette ki savrulmamalıdır.

Burada bu işteş yani karşılıklı / ortak eylemin sağlıklı bir biçimde ilerletilebilmesi için iki tarafa da çok büyük görevler düşmektedir.

Bizim Kıbrıslı Türkler olarak esas odaklanmamız gereken şey sıfır hatayla bu yolu yürümek ve Türkiye tarafının olası hataları karşısında da özgüvenle kendimizi ifade edebilmektir.

Türkiye ile iyi ilişkileri savunmanın Türkiye’de oldukça yaygın olan mevzubahis yanlış Kıbrıs algısını onaylamak ya da tasvip etmekle hiçbir şekilde ilişkilendirilmemesi bu bakımdan büyük önem taşımaktadır.

Kazı koz anlayarak ismimi kullanan, üstelik bunu halkımızın büyük çoğunluğunun desteği ile seçilen Cumhurbaşkanımız Sayın Akıncı’nın sözlerini Türkiye halkına çok çirkin bir içerikle aktarma maksadıyla yapan Yeni Akit gazetesini kınıyorum.

Yeni Akit’i kınıyorum!” için bir yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s