Elektrikle ilgili enterkonnekte sisteme bağlanma konusunda çok net bir tavır içerisindeyiz. Hükümetin imzaladığı anlaşmaya mecliste onay verdik. Burada hiçbir sıkıntımız yok. Elbette ki başta maliyetleri düşürmek olmak üzere Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini ön planda tutmak bizim vazifemizdir. Nitekim Sayın Recep Akdağ da geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada daha ucuz olacak şekilde bu projenin yapılacağını ifade etti. Bizim bu konudaki net duruşumuz ne mutlu ki Türkiye’de de karşılık görüyor. Dolayısı ile daha ucuz olacak şekilde bu işi yapalım diyoruz. Bu hızlı bir şekilde hayata geçirilecek.
Kamunun finanse edemeyeceği yatırımlara ilişkin, örneğin limanlar gibi, kamu-özel işbirliği, bizim desteklediğimiz bir husustur.
Bu konuda bir eşik vardı CTP’nin aşması gereken. O eşik su tartışmaları çerçevesinde aşıldı. Orada bu konudaki ikilemler, karşı karşıya olduğumuz durum, parti içi tartışmalar bizi yavaşlatmıştı. Bunu yaşadı bu halk. Kamuoyu önünde cereyan eden bir süreçti. Günün sonunda CTP kamu maliyesinin finanse edemeyeceği bütün altyapı yatırımlarında ve/veya KKTC’nin sahip olmadığı birtakım uzmanlıkları gerektiren yatırımlarda kamu-özel işbirliğine sıcak bakan, bunları hızlı bir şekilde uygulayacak olan, ihaleleri Lefkoşa’da açmak ve şeffaf bir şekilde yürütmek gibi hassasiyetlere sahip olan bir partidir.
Ekonomiyi özel sektöre kaydırıyoruz bu süreçle. Kim kimi yönetecek? Biz yöneten pozisyonunda olmak istiyoruz.
Örneğin bu süreçlerle oluşacak yapıda Türkiye’nin herhangi bir kurumunun, örneğin DSİ’nin bizim suyumuzu yönetmesini istemeyiz. Biz KKTC olarak yönetelim suyumuzu, işletmede özel sektörle işbirliği yapalım, orada bir problemimiz yok.
Diğer noktalarda da KKTC kamusu kapasitesini artırmalı, düzenleme ve denetleme fonksiyonlarını geliştirmeli ve mutlaka sektörleri yönetecek bir kapasiteye ulaşmalıdır diyoruz. Bu bağlamda, ilk adım Sözleşme Yönetimi Birimini kurmak olacak. Çünkü bir Ercan süreci yaşadık. Kim ne kadar biliyor o sözleşmeyi?
Siz özel sektörle işbirliklerini artırırken, kamunun hukuki zeminde haklarını savunabilmek zorundasınız. Aksi takdirde başınıza biner özel sektör. Çünkü kâr amaçlı bu işlere girer bu insanlar. İhtiyacınız vardır bu katkılarına ama başınıza çıkmalarına da izniniz olmamalıdır. Onlar bizi değil biz onları yönetmeliyiz. Biz onlara bir iş vereceğiz, onlar o işi iyi yapmalı. İyi yapmadığında cezasını almalı. Kamu çok güçlü olmalı. Burada böyle bir yapıyı KKTC’nin oluşturması şarttır. Aksi takdirde bu süreci yüzümüze gözümüze bulaştırırız.
Ercan, bu anlamda kötü bir örnek oldu. Dört yıl uzatmayla ilgili bugün oldu hala daha hükümet niye bu dört yıl uzatmanın gerçekleştirildiğini teknik verilere dayalı olarak açıklayamadı halka. Siz, bir baskı geldi üzerinize ve hediye ettiniz o şirkete 4 yılı ihalesiz. Biz bunun peşini bırakmayacağız.
Kamu menfaatinden vazgeçmek diye bir husus CTP’nin lügatinde asla yoktur. Biz halk için siyaset yapıyoruz. Hiç kimse de Kıbrıs Türk halkından daha önemli değildir. Bizim açımızdan halkımızın çıkarlarından önemli hiçbir şey yoktur.