Başaran Düzgün: “28 Yıldır kavanozda”

Doğu’da kanlı oldu, Batı’da kansız.
Sonuç aynı oldu.
Dünyayı sarsan krizde halklarını değil iktidarlarını düşünen liderler bir bir gittiler.
Daha sırada başkaları da var.
Bir politikacı Batı’daki değişimi ve teknokrat hükümetlerin kurulmasını “halk iradesine yapılan darbe” olarak niteledi.
Doğru mudur?
Emin değilim.
Birincisi politikacıların uzlaşmasıyla (zorunlu da olsa) kuruldu teknokrat hükümetler.
Dolayısı ile kendi kendilerine darbe mi yaptı politikacılar?
İkincisi ve bence daha önemlisi bu yeteneksizlere daha ne kadar tahammül edecekti halklar?
Uzlaşmamak veya zor durumdaki rakibine ölümüne vurmak politikacının şanındandır da koskoca ülkeler ölümüne yolculuğa çıkmışlardı.
Birilerinin de buna dur demesi gerekirdi.

***

Demokrasi denilen yönetim şeklinin en büyük zafiyeti nedir bilir misiniz?
Demokrasinin 5 senede bir kurulan seçim sandıklarından ibaret olması.
Normal zamanlarda bu halk için bir azap olsa da tahammül edilebilirdir belki.
Fakat ülkenin yıkıma doğru koşar adım gittiği dönemlerde “sandıktan biz çıktık, biz ne dersek o olur” demek zulümle eşdeğerdir.
Kamuoyu yoklamalarında halk desteğini kaybeden hükümetlerin istifa ettiğine çok rastlanmıştır da politikalarına kamuoyu yoklamalarıyla yön verenler çok az görülmüştür.
Demokrasi “yanlış yaptım vazgeçiyorum” diyenlere şans tanımaz.
Çünkü siyasi partilerin ölümüne rekabetinde affedilmez yanlış sayılır bu durum.
Peki ama politikacıların yaptığı yanlışların bedelini hep halk mı ödeyecek?
Ve 5 yılda bir seçim sandıklarının kurulmasını bekleyecek?

***

Yöntemler ve kurallar farklı olsa da dünya tanımlamakta zorlandığımız bir değişimden geçiyor.
Kimileri silah zoruyla alaşağı ediliyor kimileri kamuoyu baskısıyla.
Yerine gelenlerin neler getireceklerini göremediğimizden kaynaklanıyor bilinmezlik.
Ama değişim devam ediyor.
Afrika’dan Orta Doğu’ya diktatörler bir bir yıkılıyor.
Daha yakın bir geçmişe kadar herkesin kutsadığı Avrupa Birliği en zor günlerinden geçiyor.
Pek popüler politikacılar bir bir sırra kadem basıyor.
Ve Euro Bölgesi çatır çatır çatırdıyor.
28 yıldır, bir kavanoz içinde koruma altında yaşamanın nimetleri de varmış.
Bir ayağı Avrupa’da bir ayağı Asya’da ama her iki taraftaki fırtınadan etkilenmeyen bir koruyucu olduktan sonra.
Bir 28 yıl daha devam ederiz böyle…

28 Yıldır kavanozda | Köşe Yazıları | Havadis Gazetesi – KIBRIS HABER.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s