Bir adım ötesini düşünmek

Refaha ulaşmanın gereklerini yerine getirmek gibi bir sorumluluğu vardır siyaset kurumumuzun. Bunun için yapılabilecekler konuşuluyor ancak ekonomik büyüme, istihdamı artırma ve kamu dengelerini iyileştirme gibi konularda kollektif bir bilinçle sazı elimize almıyoruz. Sürekli sorunların etrafından dolaşıyor, gerek sivil alana gerekse de siyasal alana istenen düzeyde nitelik kazandıramıyoruz.

Bilhassa siyaset kurumumuzun ekonomik büyüme, istihdamı artırma ve kamu dengelerinin iyileştirilmesi konularında inandırıcı bir liderlik sergilemesi gerekiyor artık.

Ekonomik büyüme için müsait bir ortam yaratmanın yolu kamu dengelerinin iyileştirilmesinden geçiyor. Cari açığın azaltılması için neler yapılabilir? Devlet harcamalarının verimliliği nasıl sağlanır? Şeffaflık ve hesap verebilirlik için hangi idari ve hukuki düzenlemelere ihtiyaç vardır? Kamu kaynaklarının kullanımında hangi politika ve öncelikler doğrultusunda hareket edilmelidir? Kamuda etkinlik ve verimlilik için hangi adımlar atılmalıdır?

Tüm bu soruların tek bir yanıtı olmadığını, her partinin kendi ideolojisi ve tarihsel gelişimi ile uyumlu bir biçimde farklı yanıtlar üretebileceğini ancak çağdaş siyasetin gereği olarak her partinin kendi içinde muhakkak bu sorulara odaklanmasının önemini vurgulamak gerekiyor. Sivil alanda da niteliğin artması kısır polemiklerden değil bu sorulara yanıtlar talep edilmesinden hatta değişime kapı aralayabilecek somut politika önerileri geliştirilmesinden geçiyor.

Bir siyasi parti çalışanların haklarını gözeterek kamu dengelerinin iyileştirilmesini öngörebilir. Özelleştirmeye karşı çıkan bir diğeri özelleştirme gelirlerinin yerini tutabilecek alternatif kaynaklar üzerinde durabilir. Belirli bir sürede kamu açığının ne oranda azaltılacağı, devlet açıklarının yüzde kaç düşeceğidir üzerinde yoğunlaşılması gereken. Kamu harcamaları, gelirler,  borçlanma, mali yönetim ve denetim gibi konularda ortaya konacak yaklaşımların öngörülen hedeflere katkısı ne şekilde olacaktır? Yakalanacak ivme sürdürülebilir olacak mıdır?

İstihdamı artırmak için de net bir politika çerçevesine ihtiyaç vardır. Belirli bir sürede istihdam oranı yüzde kaç olacaktır? İşsizlik oranı ne kadar düşürülecektir? Bu öngörülerin gerçekleşebilmesi için işgücü piyasası daha esnek hale mi getirilecektir yoksa daha farklı bir yapılanma mı hedeflenecektir? İşgücünün niteliği nasıl artırılacaktır? Özel sektörün istihdam yaratma kapasitesi mi iyileştirilecektir yoksa kamuda bir kapasite mi oluşturulacaktır?

İşgücü piyasasının esnek hale getirilmesini ve özel sektörün geliştirilmesini öngörenler de farklı alternatifler üzerinde duracak olanlar da istihdamı nasıl artıracaklarını kaynaklarıyla birlikte halka mutlaka anlatmalı, inandırıcılıkları ve ulaşmak istedikleri hedeflerin sürdürülebilirliği halk tarafından değerlendirilebilmelidir.

Solcu partilerin eğitim, sağlık, çevre, daha adil gelir dağılımı, sosyal güvenlik, kültürümüzün korunması ve geliştirilmesi gibi konularda da inandırıcı projelerle halkın karşısına çıkma zorunluluğu vardır üstüne üstlük. Avrupa’daki örneklerine bakıldığında solcu partilerin ekonomik değişimle ilgili temel motivasyonu bu gibi konulardaki ciddi kaynak gereksinimidir. Solculuğun bir şeylere karşı olmak üzerinden tanımlandığı dönem kapanmış, kaynağı olmayan birtakım verimsiz harcamaların azaltılması iradesine karşı çıkanlara kargaların bile güldüğü yeni bir döneme girilmiştir.

Tüm bu konularda ne istediğini ve ne yaptığını bilenler, “taleplerimizi bu iktidar dikkate almıyor, şu parti gelirse onu daha kolay etkileyebiliriz” diyenlerle ilişkilerinde tongaya düşmez, belirli bir vadede saygın ve güvenilir bir liderlik oluşumuna kapı aralayabilirler.

Siyaset bir adım ötesini düşünebilme sanatı ise halk da çok iyi bir sanat eleştirmenidir! Bir adım ötesi toplumsal refahın artırılması mıdır yoksa başka birşey midir? Refahı artırmaya dönük iradenizi yeni bir dille anlatabilirseniz halkın size bakışının farklı şekillendiğini görürsünüz.

Hızla değişen dünyada siyasetçilerin toplumsal varoluşa katkı yapabilmesi biraz da bedeli ne olursa olsun cesaretle yeni bir zihniyetin savunuculuğunu üstlenebilmelerinden geçmektedir.

17 Eylül 2012, YeniDüzen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s