Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Çalışmaları Hakkında Bilgilendirme (2-6 Ocak 2017)

 

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi bu hafta içinde iki kez toplantı gerçekleştirdi.

Çarşamba günü gerçekleştirdiğimiz toplantıda BTHK 2017 Mali Yılı Bütçesi’ni oybirliği ile geçirdik. BHTK bütçesinde personel harcamalarının ağırlığı %15 düzeyinde. Örnek bir bütçe yapısı söz konusu. BTHK, kamunun hızla düzenleyicilik ve denetleyicilik fonksiyonlarına yöneldiği bir dönemde faaliyetlerini düzgün bir bütçe yapısıyla eksiksiz yürüten bir Üst Kurul olabilmesi büyük önem taşıyor. Yüksek bütçeli projeler kapsamında gerçekleştirilecek yazılım ve donanım alımlarına ilişkin detaylı bilgi istedik. Önümüzdeki Perşembe günü BTHK’da bu konuda komitemize bir sunum gerçekleştirilecek.

Çarşamba günü komite çalışmaları devam ederken Hükümet komitemizden acilen fon yasalarını gündemimize almamızı rica etti. Muhalefet olarak buna itiraz etmedik. Komite gündeminde yer alan fon yasaları 2014’te partimizin Meclis’e sevk ettiği yasalardır. Bu yasaların Genel Kurul’a sevki hususunda yapıcı ve sorumlu muhalefet yaklaşımı sergileyeceğiz.

1970’li yıllarda dünyada uygulanan ve 1980’li yıllarda Özal döneminde Türkiye’de gündeme gelen fon uygulamaları, hükümetlerin hızlı gelir toplamasına ve hızlı harcama yapmasına imkân tanıyordu. Değişen dünya koşullarında mali sürdürülebilirliğin önem kazanması ve ülkedeki tüm gelir ve gider yönetiminin Maliye işlerinden sorumlu bakanlığa devredilmesi sonrasında bizde de benzer bir yaklaşım ön plana çıktı. Fon yönetimlerin elinde bulunduran bakanlık veya dairelerin Maliye Bakanlığı’ndan habersiz bir biçimde mali kaynakları yönetebiliyor oluşu ülkemizde yürütme erkinin önceliklendirme yaparak ülke kaynaklarını alanlara tahsis etmesinin önünde çok büyük bir engeldir. Kamu maliyesinin cari harcamalarda karşılaştığı sıkıntılar bir yana, bir ödeme planı çerçevesinde kamu borçlarının en azından faiz ödemesi gerçekleştirmesinin büyük önem taşıdığı günümüzde, ülke gerçeklerinden kopuk bir biçimde bazı devlet birimlerinin Maliye’nin bilgisi ve onayı dışında harcama yapabiliyor olması bütçenin birliğini, bütünlüğünü olumsuz yönde etkiliyor ve ülkede yönetim kaosunun oluşmasına sebebiyet veriyor. Örneğin Sağlık Fonu’nda ne kadar kaynak biriktiğinden ve ne gibi harcamalar gerçekleştirildiğinden Maliye’nin hiç haberi dahi olamıyor. GKK’nın kontrolündeki Güç-Kur için de aynı durum geçerli. Bu kaynaklar nasıl değerlendiriliyor? Yasama bir yana, Yürütme’nin dahi bu konuda hiçbir bilgiye sahip olmayışı ülkemizdeki demokratik işleyişe de büyük zararlar vermektedir.

komite
Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin 5 Ocak 2017 tarihinde gerçekleştirdiği toplantıdan bir kare…

Fonlarla ilgili üç siyasi konu ön plana çıkıyor:

1) Komite gündeminde yer alan fon yasaları, tüm fonların tasfiye edilerek maliyeye devrinin sağlanması için yeterli değildir. Biz komite gündemindeki fon yasalarının genel kurula sevki konusunda yapıcı olurken aynı zamanda Turizm Fonu, Sağlık Fonu ve Güç-Kur’un da Maliye’ye devri hususunda ısrarcıyız. Hükümetin bu üç fon için de gerekli yasal düzenlemeleri hızlı bir şekilde Meclis’e sevk etmesini istiyoruz. Aksi takdirde genel itibariyle ifade edilen hedefe ulaşılamayacak ve sadece hükümetin kısa vadeli maksatları çerçevesinde bu işi de yaparMIŞ gibi yapmış olacağız. Hedef, bütçenin birliğini sağlamak olmalı ve bu hedefe ulaşabilmek için çalışılmalıdır.

2) Bazı fonlarda istihdam edilmiş personeller var. Söz konusu personelin sayısı, kurumu ve yasal statüsüne ilişkin detaylı bilgi istedik. Fonlar tasfiye edilirken bu personelin mağdur edilmeyeceği şekilde bir düzenleme hususunda hükümetin yapacağı çalışmayı bir sonraki toplantıda öğreneceğiz ve değerlendirmemizi yapacağız.

3) Hükümet ciddi bir mali krizle karşı karşıyadır. Türkiye ile imzalanan 2016-2018 Mali ve İktisadi İşbirliği Anlaşması’nın ekinde yer alan Yapısal Dönüşüm Programı’ndaki hiçbir faaliyet Aralık 2016 itibariyle hayata geçirilemedi. Fonların tasfiyesi de Aralık 2016 itibariyle tamamlanması gereken bir faaliyetti. Hiçbir faaliyetin hayata geçirilmediği koşullarda bu anlaşma uyarınca 2016 için Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’ye sunduğu Reform Destek Ödeneği’nden yararlanılamadı ve 175 milyon TL’lik bir kaynağa ulaşılamadı. Bunun yanı sıra, 2016 için öngörülen 200 milyon TL’lik bütçe açığına katkının da önemli bir kısmı riske sokuldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığı iki resmi uyarının ardından Hükümet 2017 yılında mali kriz yaşamamak için bazı faaliyetleri hayata geçirmek istiyor. Fon yasalarının “acilen” komitede görüşülmek istenmesi de bu çerçevede gündeme gelmiş bir husustur. Biz kesinlikle krizden medet uman bir siyasi yaklaşım içerisinde değiliz. Gerçekten yapısal dönüşümü önemsediğimiz için hükümeti yapısal dönüşüm konusunda gerekli çalışmaları yürütmüyor diye eleştirmekteyiz. Dolayısı ile “bu yasaları geçiremesinler, kriz olsun ve hükümet çöksün” mantığıyla hareket etmemekteyiz. Nitekim hükümetin “acilen” bu yasaları görüşmek istediği koşullarda “bu hafta toplantımızı yaptık, önümüzdeki haftaya bırakalım” demedik. Toplantıda hükümet nisabı sağlayamadığı halde bizim desteğimizle toplantının gerçekleşmesi yönünde irade sergiledik. Sanırım bu yaklaşımımız samimiyetimizin de bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir. Yapıcı katkımızı sürdüreceğiz. Öyle anlaşılıyor ki bizim yapıcı tavrımıza rağmen hükümetin gerekli performansı sergileyememesi ve 2017 yılı içerisinde ciddi bir mali krizle karşı karşıya kalmamız ihtimali oldukça yüksektir.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s